Genel kurallara göre düşünürsek, çoğumuzun işi sabahın erken saatlerinde başlar. Erkenden uyanır, kalkıp hazırlanırız. Belki bir şeyler yeriz belki de yemeye fırsatımız olmaz. İşe doğru yola çıkarız. İşimiz yakınsa şanslı, uzak ise zahmetli bir zamana merhaba deriz. Tüm bu hazırlıklar, emek, hayatımızı idame etmeye aracı olan, işimiz içindir. Zamanımızın çoğunu geçireceğimiz yere istekli ve neşeli mi, yoksa ayaklarımızı sürüyerek mi gidiyoruz? İş yerimizi, işimizi sevmek hayatımızın kalitesini artıran en önemli unsurlardandır. İşte size iş yerinizi eğlenceli hale getirmenin yolları hakkında ufak bir bilgi.
Peki İş yerimizi Sevebilmek İçin Neler Yapabiliriz?
Çalışma Ortamını Düzenlemek: Çalışma saatlerinin uzunluğu açısından iş yerimiz bizim ikinci evimiz gibi olmaktadır. Bu yüzden evimizde nasıl rahat huzurlu ve mutlu hissediyorsak iş yerini de o hale getirebiliriz. Evimizde rahat hissetmemizi sağlayan en önemli etken oraya ait olduğumuzu hissetmemizdir. İş yerimize ait hissetmek için küçük dokunuşlar bize keyif verir. İş yerindeki masamız bize ait alanımızdır. Oraya önemsediğimiz birkaç fotoğraf, anlamlı, bizi motive eden yazılar asmak renkli objeler, belki küçük ama göze hoş gelen bir çiçek koymak her şeyi değiştirecektir. Ortamımız ne kadar renkli olursa sıkılma olasılığımız da, o denli az olacaktır.
İş Arkadaşlarınızla İletişim: Çalışma arkadaşlarımızla iletişimimizin sıcak ve samimi olması, bizi işe gitmek için motive eder. Bulunduğumuz ortamı neşelendirir. Çalıştığımız bir ortamda sevdiğimiz bir arkadaşımızın bulunması bize işi sevdiren yanlardandır. İş arkadaşlarımızla çalışma dışında planlar yapmak keyifli zamanlar geçirmemizi sağlar. İş ortamımız bu yönüyle bizi sosyalleştirir. Molalarımızı ve öğle aralarımızı keyifli geçirmemizi sağlar ve işe adaptasyonumuz ve ilgimiz eksilmez.
Ruh Halimizi Dengelemek: Yaşam tek tip değildir. Ruh hallimiz de tüm bu olumsuz koşullardan etkilenmektedir. Kötü hissettiğimiz günlerde çalışmak zorunda kalıyoruz. Böyle anlarda kendimizle başa çıkmayı bilmek, sorunun üzerinde durmamayı seçmek, bizi daha fazla zorlanmaktan kurtarır.
Düzenli Mola: Aralıksız çalışmak, çok çalışmak gibi görünse de verimsiz çalışmak demektir. Belirli bir süre mola vermeden çalışmak, çalışma kalitemizi düşürür. Şevkimizi kırar. Düzenli mola bu yönden çok faydalıdır. Mola saatlerimizi aksatmadan değerlendirmek bize işten sıkılmamamızı sağlar.
Yöneticileri Planlara Dahil Etmek: İş arkadaşlarımızla, iş çıkışı planlar yapmak, sıcak paylaşımlar içinde olmak bize ofis hayatımızda motivasyonu yüksek keyifli anlar sağlar. Bu planlara yöneticilerimizi dahil etmek onlara eğlenerek işi aksatmadığınızı tam aksine işinizi daha çok sevdiğinizi gösterir. Yöneticilerimizin bunu algılamasını sağlamak için onları da planlarımıza dahil etmeliyiz. Zamanla bu organizasyonları kendileri yapmak isteyeceklerdir. Bu ekip ruhu denen olguyu geliştirip, bizi mutlu çalışanlar haline getirir. Mutlu çalışanlardan oluşan bir ofis dışarıdan bakınca da olumlu bir izlenim bırakmaktadır.
