Ekonominin en iyi olduğu zamanlardan ekonomik kriz olduğu zamanlara kadar en çok karşılaşılan bir durum işsizliktir. Mevcut sistem içerisinde işsizliğin sıfırlanması neredeyse imkansızdır. Böyle zamanlarda herkesin derdi ve sorusu “İş yok.” serzenişidir. Peki, gerçekten durum böyle midir? İş var da insanlar mı çalışmıyor, yoksa iş bulmak gerçekten büyük bir muamma mıdır?
Yapılan araştırmalara göre çoğu zaman iş bulmak mümkündür. İşsizliğin asıl sebebi plansız eğitim – öğretim programlarıyla gençlerin iş bulamayacağı pek çok meslek alanına yönlendirilmesidir. Doğru yönlendirilmeler olmuş olsa piyasada pek çok firma da personel bulmak konusunda rahatlamış olacaktır. Çünkü bazı sektörler elemana doymuş gibi gözükse de bazıları bunun tam tersi olarak kalifiye eleman bulmak da çok büyük zorluklar yaşıyor. O yüzden kimi sektör temsilcilerinden “İş var, ama çalışan yok.” sözü çoğunlukla duyulmaktadır. Aslında iş arayanların o sektöre yönelik bir eğitimi ve eğilimi olmadığı için sektörün eleman açığı ortaya çıkmaktadır.
Gençler, okumuş oldukları bölümlere göre iş bulamıyor. Ön lisans veya lisans sonrası büyük bir yıkım yaşıyorlar. En üretken olunacak çağda psikolojileri yıpranan gençler üretim alanından dışarı itilmektedirler. Bunun yerine devletin gerekli kurumları gelecek planlaması yaparak gençlere yol haritası çıkarmış olsa durum bilindiğinden çok daha farklı olabilir. Eğitimini bitiren gençler bir süre kendi mesleklerinde iş aradıktan sonra pes edip farklı mesleklere ve sektörlere yönelmektedirler. Böylece aldıkları eğitim bir anda sıfırlanmış oluyor. Bugüne kadar yapılan bu hatadan biran önce vazgeçilmelidir. Gençlerin geleceği bir ülkenin geleceğidir. O yüzden gençlerin muhtemel işsizliği ülkenin geleceğinin de karanlıklaşmasıdır.
