Türkiye’de genel olarak şirketler geleneksel yapılanma ve işleyişe sahiptir. Çalışandan yalnızca işini yapması beklenir. Yapılacak işler o denli rutin olmuştur ki yapılan işin performans değerlendirmesi, doğru yada yanlış mı yapıldığı bile bu yoğunluk arasında atlanır.
Çalışanın mesai saatinde işi iyileştirmek için insiyatif alarak düşünmesi, araştırmalar yapması obsesif yönetimlerde çalışmanın dışında sayılır ve çoğunlukla itibar görmez..
Günümüzde düşünmenin değerini tamamen unutan yönetimlerin sayısı hiç de az değil. Düşünmenin yenilikler getireceğini, yaratıcılığın pratik çözümler sunacağını, bunun da hem çalışanı hem de işletmeyi çok daha ileriye taşıyacağı unutulmamalıdır.
Planlı ve sistemli çalışmak, bir işi daha hızlı tamamlamak için fikirler geliştirmek, alternatif çözüm yolları aramak hep işletme yararını sağlayan konulardır.
Çalışanların yaptıkları işe bağlı olarak analizler yapması, raporlar hazırlaması, yenilikçi fikirlerle çözümlemeler yapmaları motivasyonu üst düzeyde tutarak, aynı zamanda çalışanın verimliliğinin artmasına, şirkete bağlılığının yükselmesine de vesile olacaktır.
İlerleme ve Kalkınmanın artması, gelenekselleşmiş yapılanmalara yenilikçi anlayışların entegre edilmesi ile sağlanabilir.
