Ana SayfaMakalelerİşsizlik Psikolojisi

İşsizlik Psikolojisi

İşsizlik, bir insanın çalışma yaşı gelmesine ve çalışmak istemesine rağmen uygun bir iş veya istihdam ortamı bulamamasıdır. İşsiz kalmak veya hiç iş bulamamak, sadece maddi bir sıkıntı çekmek değil, günden güne daha çok psikolojik bir buhrana sürüklenmektir. Bu buhranın sebepleri altında işsizliğin getirdiği parasızlık, aile ve çevre baskısı, toplumda değer görememe, stres, günün boş ve verimsiz geçmesi, düzenli bir hayattan uzaklaşmak gibi pek çok sebep yatmaktadır. Fakat bu sayılanlar arasında, bizi asıl buhrana iten ve tamamen ayrı bir yerde değerlendirmemiz gereken nokta ise geleceği planlayamamaktır. İşte işsizlik psikolojisi tam da bu noktada kendini göstermektedir.

Belki pek çoğumuz sadece anı yaşıyor ve geleceği hiç umursamıyor olsak da, asla azımsanamayacak kadar büyük bir çoğunluğumuz, bugünün maddi manevi tüm kazancını geleceğe yatırıyor. Hal böyle olunca işsiz kalıp, gelecek için değil yarın için bile hayal kuramayan bireyler sürekli olarak kendilerini daha da değersiz görüyor. Bu durum yaş ilerledikçe daha da başa çıkılmaz bir hale geliyor. Stresten ne yapacağını şaşırdıkları için, kendi tecrübeleri ve mesleki yeterlilikleri dışında olan ve gördüğü her iş ilanına başvuran bu kitle, ilgili firmalardan haliyle bir yanıt alamıyor ve daha da psikolojik bir çöküşe sürükleniyor.

Peki işsizlik sadece bireyin psikolojisini mi etkiliyor? Elbette hayır, araştırmalar gösteriyor ki pek çok mide ve bağırsak hastalıkları, uykusuzluk, tansiyon, aşırı kilo alma veya zayıflık gibi bazı fiziksel hastalıkların altında da işsizliğin bireyde yarattığı stresin etkileri görülmektedir.

İşsizlik konusunda aslında, durumu pek de içselleştirmemek gerek. Ülkemizde ve dünyada milyonlarca işsiz kalan veya hiç iş bulamayan insanları düşünürsek, bizim de bu işsizlik furyasına katılmış olmamız aslında şaşılacak veya büyütülecek bir konu değil. Bu süreçte olabildiğince pozitif olmalı, özgüvenimizi yüksek tutmalı, günümüzü en verimli geçirecek şekilde planlamalıyız. Unutmayın ki, düzenli bir işi olan bireyler de sosyal hayata, sabah uykularına, tatil yapmaya dair yeterli vakit bulamadıkları için buhrana sürüklenmektedir.

Herkese göre mutlaka bir iş vardır, yeter ki işsiz kalınan süreçte moraliniz yüksek olsun, bu boş zamanı en verimli şekilde kullanarak, kendinizi geliştirerek ve sürekli güncelleyerek, mesleğinizle ilgili seminer ve sertifika programlarına katılarak değerlendirin. Bilgisayar bilginizi, yabancı dilinizi iyileştirin. Meslektaşlarınızdan farklı yönlerinizin olması için çabalayın. Eğer gerekli görüyorsanız iş görüşmesinde yapılması veya yapılmaması gerekenler konusunda yardım alın. Yani bu süreci buhrana sürüklenerek değil, size tanınmış büyük bir fırsat olarak değerlendirirseniz her anlamda büyük kazanç sağlamış olursunuz.

Benzer Yazılar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Öne Çıkanlar

Son Yorumlar