İş stresi, günümüzde en çok karşılaştığımız olgulardan birisidir. Her sektörün kendine göre bir ya da birden fazla stres sebebi olabilir. Yazılı ve görsel basında bununla ilgili pek çok araştırmaya, röportaja ve habere rastlamaktayız. Peki, iş stresi yaşayan çalışanlar bu streslerini aile bireylerine yansıtıyor mu? Bu, cevabı bilinen bir sorudur. Stres yaşayan bireyler istemeseler de bile streslerini en yakınından başlayarak çevresine yansıtırlar.
Çalışanların streslerini aile bireylerine yansıtmamaları hiç kuşkusuz imkansızdır. Peki, bunun sınırları nelerdir, çalışan birey stresini ailesine yansıttığını nasıl anlar ve en önemlisi de stresini yansıttığının ipuçları nelerdir? Bu durum erkekler ve kadınlarda farklı farklı belirtiler göstermektedir.
Erkeklerin büyük bir bölümü işinden kaynaklı stresten dolayı eve geldiğinde içine kapanarak sessizleşir. Böyle durumlarda hiç konuşmak istemez. Eşi onun neyi olduğunu öğrenmeye çalışsa bu durum erkek için “üste gelme” olarak algılanır. Hatta eş biraz daha üstelese her an bir kavga bile ortaya çıkabilir. Evde böyle durumlarla karşılaşan erkek, anlasın ki işteki stresini ailesine taşımaktadır ve hemen bu vaziyetini gözden geçirmelidir.
Erkek çalışanların diğer kısmı ise, işyerinde yaşadıkları olumsuzluklar sonucunda yaşadıkları stresi ailelerine kızgınlık ve öfke olarak yansıtıyorlar. Bu tip davranış içinde bulunan erkekler işyerlerinde bastıramadıkları sinirlerini eşlerinden ya da çocuklarından çıkarmaya çalışırlar. Bu, ilk duruma göre çok daha kötü sonuçlar doğurabilir. Bu durum fark edildiği anda vazgeçilmeye çalışılmalı, aksi durumda şiddetli kavgalar bile ortaya çıkabilir.
İşte stres yaşayan kadın çalışanlar ise eve geldiklerinde evde de yüklenmiş oldukları sorumluluklar sebebiyle aile bireylerine karşı olumsuz davranışlar sergileyebiliyorlar. Bu olumsuzluklar çocukların isteklerine tahammülsüzlük, eşin davranışlarına karşı kızgınlık ve kendine karşı kayıtsızlık şeklinde olabilir. Kadınlar için hem iş hem de ev sorumluluğu taşımak erkeklere göre daha fazla strese sebep olur. Bu durum ancak eşlerin birbirleriyle konuşarak ve birbirlerini anlamaya çalışarak halledilebilir.
Güzümüzde insan yoğun iş hayatları her çalışanda belli bir oranda stres oluşturmaktadır. Oluşan bu stresi erken fark etmemiz bizim için hayati önem arz eder. Çünkü yaşadığım birçok olumsuzluğun farkına varamazsak bu olumsuz durum artarak tüm hayatımızı etkileyecek hale getirir. Yaşamımızdaki en önemli yere sahip olan ailemiz için kendi psikolojimizi kontrol altında tutmalıyız. Mümkün olduğunca işte yaşadığımız stresi eve taşımamalıyız. Farkında olmuyorsak bile yukarıda bahsettiğimiz ipuçlarını takip ederek aslında sorunun kaynağını keşfedebiliriz. Çalışmak bir zorunluluksa, çalışmaktan dolayı oluşan stresle baş etmek de elzemdir.
