İmaj çağında yaşadığımız düşünülürse, iş hayatında da kişi için dış görünüm ve ilk izlenim muazzam derece önemli unsurlar haline dönüşmüş durumdadır. Modern teknolojinin en büyük nimeti olan internet sayesinde görselliğin giderek daha fazla önem kazanması ve insanoğlunun hayata dair hemen her şeyi görsel olarak değerlendirmesi, iş hayatının çetrefilli yollarında da imajın önem kazanmasına sebep oluyor. İnsanların kendilerini dış görünüşüne göre değerlendiren kişiler hakkında pek de olumlu düşüncelere sahip olmaması söz konusu olsa da, yine de iş görüşmelerinin ilk saniyeleri adayın imajıyla pozitif ya da negatif yönlü izlenim vererek işe kabul edilmesini etkileyen bir süreçtir. Tanışma anından itibaren başlayan ve ilk birkaç dakika boyunca da devam eden bu süreçte kişi imajıyla kendine dair ilk izlenimlerin hangi doğrultuda şekilleneceğini belirler.
Dış görünümden ziyade bilgi ve deneyimin önemli olduğu klişe haline gelen bir söz olmasına karşın küresel ticaret yaşamında bu klişe uzun zaman önce yıkılmıştır. Zira artık “dış görünüş” oldukça önemlidir. İddialı elbiseler, ağır parfümler ve makyajlar, marjinal saç şekilleri ile kişinin istediği işe girebilme hakkı olması gerekse de, günümüzde insanların kişisel tercihleri ve hayat görüşleri firmaların da imajlarını etkilemektedir. Zira firmada işe giren bir kişinin nasıl göründüğü, müşterilerin de firmayla ilgili izlenimlerini etkilemektedir. Bu birbiriyle etkili durum sebebiyle iş görüşmelerinde dış görünüme bilhassa dikkat edilmesi ve ilk saniyelerin adayın tüm görüşmesinin nasıl bir izlenim bırakacağını etkileyeceğinin unutulmaması gerekir.
Kişinin görüşmede ne söyleyeceğini bilememesi ve en önemlisi de söz nasıl başlayacağını bilememesi yaygın görülen bir durumdur. Kişinin imajında dış görünüm kadar konuşma biçimi ve olaylara karşı olan tavrı da önemlidir. Bu doğrultuda güncel olaylara dair konulardan bahsederek konuşmaya giriş yapmak adayın gündemi takip ettiğini göstermesini ayrıca ilk saniyelerin heyecanını üzerinden atmasını sağlayacaktır. Bunun dışında bazen kişilere önceki işlerinden niçin ayrıldığı sorulduğunda alınan cevaplar da kişinin iş görüşmesinin kaderini etkiler. Genel olarak bu konuda pembe yalanlar söylenmesi tercih edilse de, aslında yapılması gereken bunun tam aksidir. Lafı uzatmadan net bir şekilde ve tamamen gerçeklerden bahsederek işten ayrılma nedenini açıklamak, adayı güvenilirliğinin artmasına ve imajının da sağlamlaşmasına ciddi bir katkı sağlayacaktır.
Görüşme esnasında adayın daha önceden çalıştığı sektör, pozisyon ve firmalara dair pek çok soru ile karşılaşması da mümkündür. Bu tür durumlarda yukarda bahsi geçtiği üzere kişinin gerçekleri ifade ederek işten ayrılma nedenleri net bir tavırla ortaya koyması gerekse de, dikkat edilmesi gereken asla eski işverenin ya da yöneticilerin suçlanmamasıdır. Eski işinden ve işvereninden şikayet eden bir çalışan, başvuruda bulunduğu işle ilgili de birçok şikayette bulunacak ve gelecekte farklı insanlara da aynı şekilde işiyle ilgili yakınacaktır. Bu tutum iş dünyasında kabul edilemezler arasında yer almakta ve adaya belki de tahmin ettiğinden çok daha fazla puan kaybettirmektedir. Zira iş başvurularında önemli olan kişinin neler yaşadığı veya nedenleri değil, olayları nasıl değerlendirdiği ve ne tür bir karaktere sahip olduğudur. Şayet bir örnek verilmesi gerekiyorsa dahi uzun uzadıya değil, kısa ve net bir örnekle önceki iş hayatına dair en azından fikir edinilmesi sağlanmalıdır. Bu şekilde bir ifade adayın kendine olan güvenini göstermenin yanı sıra güvenilir olduğunu göstermesi açısından büyük öneme sahiptir. İyi bir imaja sahip olmak için net ifadeler seçmek, yalın bir dil kullanmak, dürüst olmak ve biraz da dış görünüşe özen göstermek yeterli olacaktır.
