Ana SayfaMakalelerFirmanın Bilimsel Yollarla Yönetilmesi

Firmanın Bilimsel Yollarla Yönetilmesi

İşletmeleri topluma ve toplumsal amaçlara hizmet eden bir bilim dalı, bir uygulama olgusu olarak ele algıladığımız vakit, toplum bilimlerinden ayn tutulamayacağı yargısına hemen varabiliriz.
Özellikle psikoloji ve sosyoloji ile işletmeciliğin direkt bağlantısı vardır. Bilindiği üzere psikoloji birey olarak insanlann davranışlannı incelerken, sosyoloji grup içerisindeki insanların davranışlarım inceleyen bilim dallandır.
Bu yönüyle düşünüldüğünde, işletmeciliğin toplum bilimine direkt ilintisi de kurulmuş olur. Çünkü işletmelerde çalışanlar, işletmeler için hem bireysel olarak, hem de grup içindeki davranışlannın incelenmesi gereken stratejik bir kesimidir. İşletmede çalışanlar üretime katkılannı davramşlanyla gerçekleştirirler. Fiziksel ya da düşünsel davranışlanyla üretim niceliğini ve niteliğini belirler. Öyleyse bu perspektiften bakıldığında da işletmeciliğin davranış bilimleriyle bağlantısı kurulmuş olur. Kişileri hem birey, hem de grup üyesi olarak üretime, verimliliğe motive etmek işletmeler için bir zorunluluktur. Çünkü motivasyonsuz bir üretim çabası her zaman başarısızlığa mahkumdur. Bu nedenle de davranış bilimleri karşımıza çıkmaktadır. Zira motivasyonun gerisinde de psikoloji vardır. Çalışanların fiziksel olarak performanslarının artırılmasındaki güçte, katalizörde psikolojiktir. Çok az iş vardır ki insanların psikolojisini kazanmadan denetlenebilsin. İnsanların zorlanarak kazanılmaları mümkün değildir. Zorladığımız insanlar işletmeye ekonomik bakımdan bağımlı olsalar bile, bu mümkün değildir. Öyleyse, psikolojik varlık olarak kabul edilen işletme çalışanlarının gönlünü kazandığınız zaman ancak işletmelerin yararına çalışırlar. Bunu tesis etmek içinse yine davranış bilimlerine başvurulması gerekir.
Yönetsel başarının %10’u bilgiye dayalı ise %90’ı psikolojiye dayalıdır. Bu yargıya bilimsel araştırmaların sonucunda varılmıştır.
İşletmelerde çalışanlara hangi gözlükle bakarsak bakalım, hangi pencereden yaklaşırsak yaklaşalım, yolun sonunda karşımıza hep davramş çıkar, psikoloji çıkar, grup tepkisi çıkar, yabancılaşma çıkar, bütünleşme çıkar, karşı gelmek çıkar, kabullenme çıkar, olgunlaşma çıkar, bağlılık çıkar, bağımsızlık çıkar, nefret çıkar, sevgi çıkar, duyarsızlık çıkar. Daha fazla saymaya, daha fazla işletmecilikle davramş bilimleri ilişkisini zorlamaya gerek var mı?
Bilim adamları Matematiği, bütün bilimlerin temeli olarak tanımlarlar. Bütün bilimlerin içerisinde işletmecilik bilimi de olduğuna göre işletmeciliğin temelinde de matematik vardır. İşletmecilikte gerek planların ve gerekse sonuçların mutlak ölçülebilir .iması zorunluluğu vardır. Üretim hedeflerinin, talep tahminlerinin, üretim “ormlarının hep sayısal olarak belirlenmesi zorunluluğu vardır. Diğer • yandan çeşitli seçenekler arasından tercihler yapabilmek için, eş deyimle karar alabilmek için yine sayısal değerlendirmelere gereksinim vardır. Sayısal değerlendirmelerin tamamı da matematik ile ilgili olduğuna göre, bu değerlendirmeler için işletmecilikle ilgilenenlerin, mutlaka matematik bilimlerinden yararlanma zorunlulukları vardır.
Sözgelimi, matematik derslerinde okutulan türev konusundan işletmecilikte ve ekonomide geniş ölçüde yararlanılır.
Geçmişe ilişkin analizlerde, geleceğe ilişkin öngörülerde ise matematiğin bir uzantısı olan istatistik bilim dalından yararlanılır. En Küçük Kareler Tekniği hareketli ortalama, üssel düzeltme, işletmecilikte talep tahmininde yararlanılan istatistiksel tekniklerden sadece birkaçıdır.
Tahmin, işletmelerde önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Tahmin kaba bir ifade ile, geçmişteki verilerden yararlanılarak geleceğe ilişkin kestirimlerde bulunma olarak tanımlanır. İşletmecilikte tahmin tanımında geçen eylemler sürekli olarak yapılmak zorundadır. Konu satışların, talebin tahmin edilmesi olduğunda da mutlaka istatistiksel talep tahmin yöntemlerinden yararlanmak gerekli olur.
Sosyal bilim olarak ifade edilen işletmeciliğin mühendislikle direkt bağlantısı olduğunu söylemek için zorlamamıza gerek yoktur. Çünkü işletmelerdeki binalar, makineler, teknoloji, hammadde, araç gereç hep mühendislik eylemlerinin sonucu işletilir ya da kullanılırlar. Uygun üretim akışı için uygun bir tasarım mühendislikle ilgilidir. Yine üretimde kesintilere yer vermemek için uygun makine bakım planlan da mühendislikle ilgilidir. Fiziki bir ürünün uygun bir kıvamdan, zamandan sonra nihai bir ürün aşamasına gelmesini de mühendislikten ayn tutamayız.
Öyleyse, işletmecilik sosyal bilim olmakla birlikte işletmeciliğin varlığının nedeni olan üretim, mühendislikle direkt ilintilidir. Bu cümleden olarak, işletmecilikte sosyal bilgiyle birlikte teknik bilgiye de gereksinim bulunmaktadır.
Bu nedenle, işletmeciliğin sürgit anlamında mühendislik bilgileriyle işbirliğine geçmesi bir zorunluluktur. Bu zorunluluk işletmeler için geçerli olduğu gibi mühendisler için de geçerlidir. Son yıllarda bu işbirliğinin önemini kavrayan birçok mühendis, işletmecilik master’ı yaparak sosyal bilgilerle de kendisini donatarak yöneticilik kariyerini geliştirmeye çalışmaktadırlar.
Diğer yandan yönetim biliminin oluşumuna katkı sağlayan çok sayıdaki bilim adamının da mühendis orijinli olduğunu söylemeliyiz. Frederic Winslow Taylor, Henry Fay ol, F. ve L. Gilbert, Henry Gantt bunlardan yalnız birkaçıdır.
Benzer Yazılar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Öne Çıkanlar

Son Yorumlar