Siz olsaydınız bu cümlenin devamını nasıl getirmeyi tercih ederdiniz? Merak ediyorum: “Fazla çalışmak her derde deva” şeklinde bitiren olur muydu acaba? Fakat ben yine de “İşleyen demir paslanmaz” atasözüne saygı duyarak girişi fazla uzatmadan konuya değinmek istiyorum. ABD’de yapılan ve özellikle haftada 40 saatin üzerinde çalışanları kapsayan bir araştırmada, fazla çalışmanın İnsan hayatına ve sağlığına ilişkin etkilerini ele alındı. Ve çıkan sonuçlar ise bir hayli kaygı verici görünüyor. Fazla çalışmak evet, maddi anlamda bizleri ihya ediyor olabilir. Fakat özellikle manevi anlamda ruhumuzu, fiziki anlamda bedenimizi, aile ilişkilerimizi olumsuz etkileyebiliyor. Hepsinden önce fazla çalışmanın, özellikle iş hayatımızdaki etkilerinden başlamak istiyorum. Ve fazla çalışmak ise… Cümlesini tamamlamak istiyorum.
Fazla Çalışmak İş Hayatındaki Üretkenliği Bitiriyor
Uzun lafın kısası fazla çalışmak ne bize ne de çalıştığımız şirkete dev katkılar sağlamıyor. Yani çok çalışmak çok üretmek anlamına gelmiyor. Bilakis, yapılan araştırmaya göre işe odaklı zamanı arttırdıkça, hatalı düşünme ve hatalı üretme riski de artıyor. Bu bulgunun hem mavi, hem de beyaz yakalılar için geçerli olduğu gözlenmiş. Yani ne kadar uğraşırsanız uğraşın belli bir süreden sonra beyin bazı şeyleri kaldırmıyor. Üretecek yeni şeyler bulamadığı gibi hata yapma payı da bir o kadar yükseliyor.
Fazla Çalışmak Akıllara Zarar
Ara sıra fazla mesai yapan pek çoğumuz, saç baş yolacak hale gelmişizdir. Tabi bu durum ara sıra ile sınırlı kalırsa sorun yok. Fakat uzun süre devam eden fazla mesai ve akabinde yaşanan stres çalışanlarda birtakım psikolojik rahatsızlıklara özellikle kadınlarda son dönemde yeni türeyen ancak ciddiye alınması gereken bir vaka olan “tükenmişlik sendromuna” kadar gidebiliyor.
Fazla Çalışmak Alkol Ve Sigara Kullanımını Tetikliyor
İş ortamındaki stres genel olarak insanları verdikleri kısa molalarda sigara içmeye yönlendiriyor. Bunun üzerine bir de uzayan mesai saatleri eklendiğinde sigaranın bir paketi bitiyor. Diğerine başlanıyor. Yapılan araştırmaya göre alkol kullanımında da artış gözlenmekte. Tabi bu durumun hem erkeklerde hem de kadınlarda sağlıksız kilo alımına neden olduğu göze çarpan bir diğer gerçek.
Fazla Çalışmak İş Kazası Riski Doğuruyor
Çalışma saatlerinin uzunluğuna bağlı bir çalışanın yorgunluk ve buna bağlı dikkat dağınıklığı nedeniyle herhangi bir iş kazasına uğrama ihtimali normalden çok daha fazla. İkinci Dünya savaşı döneminde hem Hitler hem de Stalin fabrikalarda savaş için gerekli malzemeleri üreten insanları, gayrı insani koşullarda ve uzun süreli çalıştırdıkları için pek çok insan yorgunluktan hayatını kaybetmiştir. Belki günümüz için biraz uçuk bir örnek olsa da bu zihniyete yakın işverenler hala var.
Fazla Çalışmak Özel Hayatı Sekteye Uğratıyor
Uzun çalışma saatleri çalışanların özel ve sosyal yaşamlarında çok sayıda aksaklıklara sebep oluyor. Pek çok evli çift uzun mesai saatlerinden dolayı birbirine yeterli zaman ayıramıyor. Ve belli bir süre sonra evlilikte çok farklı sorunlar ortaya çıkmaya başlıyor. Aynı şekilde çalışan anne ve babalar çocuklarıyla kaliteli zaman geçirememekte. Maddi açıdan herhangi bir problem yaşamayan çocuk bu kez başka eksikliklerle karşılaşıyor. Bana göre anne babanın sevgisinin yerini hiçbir maddiyat tutamaz. Büyürken çocuğunun yanında değilsen ne zaman olacaksın? Diyor ve konuyu sosyal boyuta taşıyorum. Arkadaş ortamından uzaklaşmak, pek çok etkinliğe katılamamak, konser, sinema, tiyatro vb. pek çok etkinlikten mahrum kalmak, kitap, gazete okumaya vakit ayıramamak, Dünya’da neler oluyor bilememek, ruhun ihtiyacı olan birtakım şeyleri alamamak tüm bunların eksikliği zamanla insanları tektip ve düşünmeyen, asık suratlı, robot misali bir hale dönüştürüyor.
