Motivasyon

İş Hayatında Motivasyon
Bu yazıyı okumaya başlamadan önce durup bir kere düşünmenizi rica ediyorum. Kaçımız mesai saatine başlarken yapılması gereken işleri düşündüğümüzde heyecanlanıyoruz? Ve böyle bir durum olsa bile bir ay içinde kaç gün yaşıyoruz bunu? Eminim birçoğumuzun bu soruya yanıtı iki haneli rakamlara ulaşmayacaktır. İş hayatı ile özel hayatı karıştırmamamız gerektiğini hepimiz biliyoruz ama bu konuda ikisinin birbirinden pek de farklı olmadığını belirtmem gerekiyor. Tıpkı bir ilişkide olduğu gibi, heyecansız olmak beraberinde motivasyon düşüklüğünü, motivasyon düşüklüğü de performansımızı ve ortaya çıkan sonucu etkileyecektir ki bu karşılıklı ilişkilerde olduğu gibi iş hayatında da ayrılığa kadar gidebilen bir yoldur.
Peki, bu zinciri nasıl kırabiliriz? Bunun için öncelikle olayın başladığı noktaya gitmemiz gerekir. Bir gün endişe ile bir iş görüşmesine gittiniz, kısa süre içinde size olumlu yanıt dönerek sizinle çalışmak istediklerini belirttiler. Heyecanlandınız. Bir ay belki birkaç ay aynı heyecanla sürdürdünüz çalışmayı. Bir nedeniniz ve hayaliniz vardı çünkü. Kiminizin para kazanma ihtiyacı, kiminizin kariyer hedefi. Ancak zaman geçtikçe çoğumuz hayallerimizin bize hala çok uzak olduğunu görürüz ve yavaş yavaş ya kazandığımız para bizi tatmin etmeye yetmez, ya hak ettiğimiz mevkiye gelmediğimizi düşünmeye başlarız… Böylece hevesimiz kırılır ve heyecanımızı kaybederiz.
“ Çok güzel açıkladın da ne olacak peki şimdi” dediğinizi duyar gibiyim? Bu durumu önlemek için iki şey yapabiliriz. İlki başlangıç aşamasında, yani henüz
İş arama safhasındayken gerçekten ilgi duyduğumuz alanlardaki pozisyonları değerlendirmemiz daha sonra heyecanımızı yitirmemizi engelleyecek en önemli unsurdur. Bazı açılardan bizi tatmin etmese de gerçekten sevdiğimiz iş ile ilgilenmemiz bize çalıştığımızı bile unutturabilir. Ve iş yerimizde büyük sıkıntılar yaşamadıkça iş aşkımızı daim kalır. Eğer gerçekten ilgi duyduğumuz bir işe değil de ihtiyaçlarımız doğrultusunda açık bir pozisyona başvurduk ve çalışmaya başladıysak heyecanımızın azaldığı, motivasyonumuzun düştüğünü hissettiğimiz zamanlarda yapmamız gereken ilk şey vaktiyle bu işi ne için istediğimizi ve bize kazandırdıklarını hatırlamak olacaktır. Daha sonra motivasyonumuzu bozan unsuru tespit etmemiz, bu unsuru ortadan kaldırmak ya da en azından kontrol altına alabilmek adına en önemli adımdır.
Motivasyonumuzu bozan yani demotive unsurlar iş yeri içinde ve dışında olmak üzere birçok nedene bağlanabilir. İş yeri içinde ücret yetersizliği, terfi edememek ya da daha kötüsü sizin yerinize bir başkasının terfi alması, yaptığınız işin rutinleşmesi, iş arkadaşlarınız ile uyum sağlayamama gibi nedenler sizi demotive edebilecekken iş yeri dışında özel hayatınızdaki bir sorun (örneğin eşiniz ya da arkadaşınız ile yaşadığınız bir gerginlik) bir yakınınızı kaybetmeniz ya da sağlık sorunlarınız da motivasyonunuzu kaybetmenize neden olabilecek unsurlar arasında sayılabilir. Bu maddelerle sınırlandırmak imkansız tabi ki… Burada önemli olan kendinizi tanımanız ve motivasyonunuzu düşüren doğru nedeni bulabilmenizdir. Bunu başardıktan sonra bulduğunuz nedeni yapabiliyorsanız ortadan kaldırabilir ya da sorununuz ile baş etme yollarınızı geliştirebilirsiniz.
Son olarak gerçekten yapmak istediğiniz ve başarılı olabileceğiniz alanda çalışmadığınızdan eminseniz, yeterli donanıma ve birikime de sahipseniz bazen en doğrusu büyük bir değişiklik için küçük bir adımdır ve ihtiyacınız olan bir parça cesarettir.
Benzer Yazılar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Öne Çıkanlar

Son Yorumlar