Zeka konusunda geçmişten günümüze birçok farklı yöntem ile araştırmalar yapılmıştır. Zeka kavramı, zekayı geliştiren etmenler, zeka gelişimine olumsuz etki eden nedenler, yüksek zekalı insanların özellikleri, nasıl daha yüksek zekalı olunur konuları en çok araştırılan ve derinlemesine incelenen konuların arasında gelmiştir.
Akademik eğitim belirli düzeyde bir zeka seviyesi mevcut değilse kişinin kariyeri için yeterli desteği ve zemini sağlayamayacaktır. Zeka gelişimi en çok çocuk yaşlarda olduğu için özellikle bu yaşlarda zeka gelişimine katkı sağlayacak aktiviteler yapılmalıdır. Zekanın yalnızca sayısal ya da sözel zekadan meydana gelmediği etkin ve canlı örnekleri ile birlikte bugün günümüzde hem fikir olunan araştırma sonuçlarından biridir.
Son otuz yılda zeka alanında ciddi araştırmalar yapmış olan psikolog Howard Gardner ile birlikte zeka tanımı tamamen değişti. Gardner yukarıda da belirttiğimiz şekilde zekanın tek bir başlık altında sözel ya da sayısal kola ayrılarak incelenemeyeceği, zekanın farklı boyutlarının var olduğunu ortaya koydu.
Gardner felsefesine göre;Bir insan, bir ürünü ve bir fikri yaratabiliyor daha sonra da yarattığı bu ürün ve fikirle ilgili sorunlara faydalı olacak, destekleyecek çözümlemeler üretebiliyorsa o insan zekidir.
Gardner’ın zeka tanımı ise şu şekilde gerçekleşiyor; “ Zeka, yaşam içinde farklı koşullarda, farklı olaylarda ve farklı zamanlarda ortaya çıkan sorunları alt edebilme, bu sorunlarla başa çıkabilecek çözümler ya da nesnel ürünler yaratabilme becerisidir. Yani yapılan bu çözümler ile topluma faydalı olabilmek, faydalı ürünler sunabilmek zeka ile amaçlanmıştır. Gardner’ın bu tanımı, değişen dünya ile paralel olarak örtüştüğünden, yeniliğe açık olduğundan bugün kabul gören zeka tanımlamalarında ilk sıralardadır.
Çoklu zeka başlangıçta 7 zeka tanımı ile başlamış, 1995 yılında yeni bir zeka türü eklenerek 8 olmuştur. Gardner; bu 8 zeka türüne 9.’yu ekleyecek olan varoluşçu zeka kavramı üzerinde çalışmaktadır.