Eskiden herhangi bir devlet dairesine kapak atın mı bir daha sırtın yere gelmez diyen kişiler, şimdilerde özel sektörde çalışmanın avantajları üzerine konuşuyor. Bu durum gerçekten böyle mi?
Özel sektörde lider kuruluşların dev yatırımlara yönelmesi, kamu sektöründe kariyerini sürdüren pek çok kamu çalışanının özel sektöre geçmesine sebep olmaktadır. İlk bakışta bir karmaşa olarak görünse de, özel sektör maaşlarının kamu çalışanlarına oranla yüksek olduğunu kimse inkar edemez. Tabi ki bu bireyin çalıştığı sektörün pozisyonuna göre değişiklikler gösterebilir. Ancak her bireyin özel sektörde aynı performansı sergileyebileceği ise tartışma konusudur.
Ülkemizde ve Avrupa’da yapılan kariyer bazlı araştırmalar sonucunda mesleklerle ilgili çeşitli istatistiklere rastlanmıştır. Bu istatistikler daha çok kişilerin kazandıkları paradan ziyade, yaptıkları mesleğin sosyal çevre üzerindeki etkisi olarak saptanmıştır. Anlaşılan o ki bizler kariyer hedeflerimizi planlarken süslü mesleklerin şemsiyesi altına sığınıyoruz.
Çelişkilerle devam eden kamu-özel sektör kariyer hedefi aslında iç içe geçmiş bilinmezler silsilesi. Meslekler ve bu mesleklerden kazanılan paralar aslında görecelidir. İşin kamu ya da özel sektör olmasından ziyade, hayatımızı nasıl idame edebildiğimiz önemli değil midir?
Ülkemizde son yıllarda her ne kadar büyük yatırımlar yapılsa da bu durum ekonomik krizin getirdiği sorunları silip süpürmüyor. Çünkü tüm dünya ülkeleri son yıllarda ekonomik krizlerle sarsılıyor. Hiçbir şeyin garantisinin olmadığı bir dünyada yaşıyoruz.
Bunun için özel sektör mü? Kamu çalışanı mı daha çok kazanıyor? gibi tartışmalardan ziyade, mesleğimize sıkı sıkı sarılıp çalışmak her şeyden daha hayırlıdır.