Hatırlar mısınız bilmem! Hani ilkokul sıralarında tüm masumane duygularımızla oturduğumuz zamanlarda öğretmenlerimiz sınıftaki tüm çocuklara bir soru yöneltirdi. “Büyünce ne olacaksın?” diye. Şimdi hatırladınız mı? Ben parmak kaldırıp mesleğini kararlılıkla, özgüvenle söyleyen sınıf arkadaşlarımın seslerini sisli hatıraların gerisinde net duyabiliyorum. Kimi Öğretmen olmak istiyorum derdi. Kimi Doktor ve kimisi de Hâkim, Avukat, Polis…
Gelelim günümüze. Şimdi ilkokul sıralarında okuyan bir öğrenciye büyünce hangi mesleği icra etmek istersiniz diye bir soru yönelttiğimizde, yukarıdaki mesleklerin ne yazık ki hiç birisini duyamıyoruz. Verilen cevaplara gelince; “Manken, Oyuncu, Star olmak istiyorum…”
Peki, şu noktada kariyer ve meslek seçimi hususunda sizce değişen şey ne? Elbette teknoloji gelişti. İnternet yaygın bir şekilde kullanılıyor. Tüm bilgilere hemen ulaşabiliyoruz. Akıllı telefon ve tabletlerin hayatımıza girmesiyle artık dünyanın sınırlarını aştık. Dünya değişti. Acaba çok çabuk mu tüketiyoruz? Her şeyin kolayına mı kaçıyoruz? Nedir bu ruhumuzdaki tembellik? Teknolojinin bize getirdiği nimetleri yanlış bir yöntemle mi kullanıyoruz?
Aslında bu özeleştiriyi yaparken sorularımızın sınırsız olacağını, uçsuz bucaksız olacağını biliyoruz. Ama şöyle dönüp aynada kendimize bakmamız gerekiyor. Bizler hangi alanda, hangi meslekte başarılı olabiliriz? En önemlisi hangimiz sevdiği mesleği icra etmek için çabalıyor?
İnsanlar yaradılışı gereği hem düşünce hem fiziksel olarak sürekli değişir. Gelişen ve değişen dünya şartlarına da ayak uydurmak zorunda. Kariyer hedeflerini sosyal yaşantısıyla entegre edemeyen bir bireyin mutlu olması imkansızdır. Şunu belirtmek gerekirse iş dünyasında huzur bulamayan bir bireyin Kariyer planlarında ruhsal çöküntüler şüphesiz olacaktır.
Peki, nereden başlamalıyız? Öncelikle iyi bir kariyer hedefi planlamak için bireyin öncelikle kendisini tanıması gerekiyor. Yani kısa yoldan, kısa vade de bir kariyer hedefi düşünmemelidir. Uzun vade de düşünmeli. Sektörünü çok iyi seçmelidir. Parası bol bir işin getireceği huzursuzlukla, makul bir maaşın getireceği huzurun arasındaki farklılıkların farkındalığını bilmelidir.
Artık dünya çocuksu düşlerimizin bir bayram sabahındaki sevinci kadar masumane değil. Kariyer hedeflerinin doğru kodlanıp doğru çözülmesi gerekmektedir. Bu sayede mesleki kariyerimiz ruhsal bir çöküntünün içinden çıkıp daha verimli ve faydalı olacaktır.
