İş yerimiz bizim her şeyimiz. Hayatımızı idam ettirebilmemiz, kendimiz ve sevdiklerimiz için maddiyat sağlayan en önemli kurum olan iş yerimizin hem bizim gözümüzde hem de dışarıdaki imajının bozulmaya yüz tutması bir şeylerin ters gittiğinin en tipik göstergesidir. Peki, bir iş yerinin imajı nasıl zayıflar? Buna sebep olan süreçler nelerdir? Asıl anlatmak istediğim bu. Bir şirketin bulunduğu sektörde imaj kaybetmesi olağan karşılanabilir. Ancak aynı şirketin çalışanlarının gözünde imaj ve itibar kaybetmesinden daha kötü bir şey olamaz.
İstikrar Bozulursa…
Ucu açık bir cümle olmasına karşın ana başlığa eklendiğinde aslında çok büyük bir anlam ifade ediyor. Her şeyin yolunda olduğu bir işyerinde çeşitli sebeplerden dolayı ki bu çoğunlukla kötü yöneticilerin sebep olduğu durumlar sonucu gerçekleşir. Yanlış, çoğu zaman keyfi ve istikrarsız uygulamalar sonucu iş yerinin DNA’larında birtakım bozulmalar olmaktadır. Bu da bir şirket için en önemli şeylerden biri olan istikrarın bozulmasına sebebiyet verir. İstikrarın bozulmasına sebep olan unsurlara kısaca bakacak olursak;
İş Hayatında Keyfiyete Yer Yok!
Yöneticiler ya da patronlar keyfi uygulamalardan kaçınmalıdırlar. Çünkü şirket yönetmek araba kullanmak gibi değildir. “Bugün bu yoldan eve gittim. Yarın da başka bir yoldan gideyim.” diyerek sık sık fikir değişikliklerinin yaşanabileceği bir meta olmaktan çok uzaktadır. Onlarca, yüzlerce kimi yerde ise binlerce çalışanın amiyane bir tabirle ekmek yediği yerler olan işyerleri yalnızca bir kişinin iki dudağı arasında yönetilmekten çıkarılmalıdır.
Herkes Kendi İşinden Sorumlu
Kurumsal işletmelerde çok sayıda departman bulunmaktadır. Ve tabi bu departmanlarda istihdam edilen iş yüküne göre belirli sayıda da personel yer almaktadır. Bu departmanlarda çalışan personellerin tamamı yalnızca kendi işlerinden sorumlu tutulmalıdır. Kurumsallığı sorgulanır hale gelmiş olan bazı şirketlerde iş ve görev tanımları birbirine karışmış durumdadır. Örneğin; muhasebe departmanında istihdam edilmekte olan bir personelin muhasebe dışında kalan: operasyon, idari işler, sekreterlik vb. çalışma alanlarında çalıştırılması iş yeri imajını zedeleyen en önemli unsurlardan biridir. Bu çalışma şekli hem iş yerinin gidişatında bir sorun olduğunun göstergesi hem de burada çalışan kişilerden alınan verimin düşük olduğunun göstergesidir.
Çalışanların Takdir Edilmesi Şart!
Çalışanların Takdir Edilmesi oldukça önemli bir husus. Zira en iyi çalışan, yöneticileri tarafından takdir görmüş olandır. Bir çalışan iş yerinde ne kadar mutluysa oraya sağladığı katkı o kadar fazla olacaktır. Çoğu zaman bilinçsiz yöneticilerin: “Kimse İş Yapmıyor!” , “Şirket Yerinde Sayıyor!” benzeri yaklaşımları çalışanların özgüvenlerini sarsmakta ve işe verilen enerjiyi düşürmektedir. Motivasyon açısından önemli olan “takdir edilme” mevzusu çalışanların hem iş yerine, hem de yöneticilerine olan saygılarını artırdığı gibi iş konularında da verimliliği artıran önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Şirket ile ilgili gerçek anlamda bir sorun varsa bunu yöneticiler; keskin ve net ifadeler yerine mevcut durumu anlatan daha yumuşak ifadeler kullanarak çalışanlara aktarmalıdır.
Dışarıya Verilen İmaja Dikkat!
Dışarıya verilen sahte imaj ile gerçekte olan ve saklanan imaj arasında aslında çok ince bir çizgi vardır. Bıçağı iki yüzü misali, şirkette kurumsal anlamda olumsuz olan çok sayıda konu olabilir. Ancak buna rağmen şirket dışarıda olumlu bir imaj bırakmıştır. İşte tam da sorun teşkil eden durum: Şirket içinde yaşanan olumlu ve olumsuz gelişmelerin bir şekilde dışarıya yansımasıdır. Bu durum dilden dile yayılmaya başlarsa kısa zamanda bir zehir gibi çökecek ve bundan sonrası için şirketin kaybolan o imajı tekrar yerine getirmesi çok zor olacaktır. Belki de hiç mümkün olmayacaktır…
İş Değiştirmek İsteyen İçin Kötü Referans!
Çalıştığı şirkette memnuniyetsizlik yaşayıp ayrılmayı düşünen kişilerin özgeçmişlerinde bu türden imaj kaybı yaşamış hatta adı skandallara karışmış bir şirketin varlığı son derece olumsuz bir referans olacaktır. Şirketin gerek bulunduğu sektör gerekse tanındığı camiada çizdiği olumsuz imajla tanınması hem kendini hem de çalışanlarını bir hayli zora sokacaktır. Bu yüzden doğru yönetici bir şirketin her şeyidir. Bu yüzden yazımı Amerikalı yaşam koçu Cherie Carter -Scott’un bir sözüyle tamamlamak istiyorum:
“Yöneticinin gözü sonuçtadır, liderin gözü ise ufukta” Tüm şirketlerin liderlik vasfına sahip yöneticilere sahip olması dileğiyle…
