Eskiden ticaret nasıl yapılıyordu bileniniz var mı? Tabi ki çok eski yıllarda daha paranın henüz icat edilmediği asırlarda takas usulü bir ticaret vardı. Krallıklar, padişahlar, şövalyeler tıpkı bir masal gibi değil mi? Eski ile yeni arasında o kadar çok fark var ki! Günümüz toplumu ve iş toplulukları öyle bir asırdalar ki geçmişle kıyaslanmaya bile gelmez. Günümüzde var olanla olmayanlar arasında çeşitli seçenekler sunacak olursak sizce hangileri bize tuhaf ya da hangileri bize uzak gelirdi.
Para yok. Dolaysıyla döviz de yok.
Bakkal, Market, Süpermarketler yok. Sadece ticaret yolları üzerinde kurulu Pazar anlayışı var. Veresiye yok.
Banka yok. Dolaysıyla kredi yok, kredi kartı yok, asgari tutar derdi yok.
Alışveriş merkezi yok. Haliyle yürüyen merdiven, fast food, kozmetik, hiçbir şey yok.
Toplu taşıma da neymiş! At ve Katır var. Akbil derdi yok, metrobüs kâbusu yok!
SGK, yeşil kart, özel sigorta derdi yok! Çünkü hastane yok. Neşter parası yok, ek muayene ücreti yok, eczanede çıkan fazla ilaç parası yok! Tabip var, doğadaki ilaçlar var.
Televizyon yok, sinema yok, dizi film yok, entrika yok, sadece tertemiz hayallerin gölgesinde büyüyen masallar var.
Cep telefonu yok, telefon yok, selfie yok, whats app yok. Pahalı model telefon alma derdin yok. Islık var. Duman var.
Okul yok, servis derdi yok, kitap derdi yok, kılık kıyafet zorunluluğu yok. Medrese var.
Elektrik yok, doğalgaz faturası yok, apartman yok, aidat yok, kapıcı derdi yok, internet derdin yok. Kısım bir vergin var, gaz lambası var. Ortaya yakılmış bir ateş var.
Acaba teknoloji iş toplulukları gelişme gösterdikçe o itici ve ilkel bulduğumuz yaşam tarzı bize daha mı cazip geliyor? İş tecrübelerimiz eskiden yeniye ne kadar da çok değişim gösterdi. Eğer asırlarca yaşamak gibi bir tabiatımız olsaydı ve köylerden kasabalara kraliyet saraylarından günümüze ulaşsaydık geçmişe özlemimiz olur muydu?