Bireylerin yoğun geçen iş yaşamında, etkin bir çalışma kültürüyle birlikte, iyi şartlarda iş yapabilme ihtiyacı her dönem var olmuştur. Bununla birlikte, küresel düzeyde inceleme yapıldığında çalışan kişilerin başarı ihtiyacı, var olan en önemli güdülerin arasında yerini alır. McClelland, “Başarı Güdüsü Kuramı” ile birlikte, başarı olgusunu etkileyen etmenlerle durumu açıklamaktadır. Başarı kuramı ile, başarıyı etkileyen etmenlerin başında; aile, din, ırk ve çevre koşullarının sosyal psikolojik anlamda önemli rol oynadığının üzerinde durmaktadır. Zaman kavramının içine, başarıyı sığdırabilmek zorluk olarak değil motive edici bir etmen olarak algılanmalıdır. Kendini geliştirmeye ve öğrenmeye açık olan her birey başarı için bazı sırları çözmeye çalışmaktadır.
Peki, başarılı olmanın sırları nelerdir?
Öncelikle başarı sizin için nedir? Bunun tanımını kendinizde yaptıktan sonra, vizyon ve misyonunuz doğrultusunda hedefler belirlemeniz daha mantıklı olacaktır. Kendinizi iş hayatında hangi statüde gördüğünüzü, yaptığınız işten ne beklediğinizi, yaptığınız işe ne katabileceğinizi ve iş hayatınızın size neler katabileceğini göz önünde bulundurarak hedefler belirlemelisiniz.
Etkin iletişim kurma becerisine sahip biriyseniz işiniz daha da kolay olacaktır. Doğru ve etkin iletişim tekniklerini kullanabilmek, iş yaşamınızda ekip arkadaşlarınızla ve tabi ki yetkili kişilerle daha kuvvetli bir anlaşma sağlamanızı beraberinde getirecektir. Etkin iletişimin ortaya çıkarmış olduğu anlama ve anlaşılma durumu işinizde daha pratik ve analitik yöntemler kullanmanızda önemli bir araç olmaktadır. Empatik iletişim başarının en önemli anahtarıdır.
İş hayatının vazgeçilmez maddesi olan planlı, düzenli ve organize olabilme yetkinlikleri ise yaptığınız işte daha verimli sonuçlar elde etmenizi sağlayacaktır. Günlük, haftalık, aylık hatta yıllık plan yapmanız zaman yönetimi açısından da sizi fazlasıyla rahatlatacaktır.
Deneyim, bilgi ve becerilerinizi kullanmalısınız. İş hayatında çoğu işletme sizden deneyim bekler veya işi yapabileceğinize dair bilgi ve becerilerinizi ölçmek ister. Bu sebeple her ne işte olursa olsun, kendinizde biriktirmiş olduğunuz küçük tecrübeleri bile önemsemelisiniz. Kişisel gelişiminizde biriktirdiklerinizi işinize yansıttığınızda hedeflediğiniz kariyere ulaşmak daha mümkün olacaktır. Bu doğrultuda işinizde kullandığınız yetkinlikler sizi daha kısa sürede başarıya taşıyacaktır.
Önyargıdan uzak durarak stresinizi azaltmalısınız. Birçoğumuzun iş yaşamında sık sık yaşadığı yoğunluk tahammül sınırını azaltmaktadır. Bu sebeple ilk başvurduğumuz yol olan önyargı kavramı uğraşmamak ve kedimizi ifade etmek istememe durumunu ortaya çıkarmaktadır. Fakat, her çalışan kişi stresini yönetmeli ve motivasyonu yönlendirici olan benlik algısındaki içsel enerjiyi harekete geçirmelidir.
Moliere: “Güçlükler başarının değerini arttıran süslerdir” sözüyle, aslında bizlere karşılaştığımız tüm sıkıntılarda başarının sırrını çözebileceğimiz ipuçlarının olduğunu söylemek ister. Bu noktada yola “başarıyı istemek” ile adım atmak gerekir. Daha iyisini istemenin birçok nedeni vardır. Araştırmacılara konu olan insan algoritmasındaki isteme duygusu hepimiz için önem taşımaktadır. Aslında, Goethe: “Yapabileceğiniz ya da yapabileceğinizi hayal ettiğiniz her ne ise başlayın yapmaya. Cesur olmanın kendi içinde bir dehası, gücü ve büyüsü vardır” diyerek başarının en önemli sırrına değinmiştir…
