Sadece iş hayatının henüz çok başında yer alan yeni mezunların değil senelerin deneyimine sahip olan tecrübeli çalışanların dahi zorlandığı iş görüşmeleri, deneyimli deneyimsiz fark etmeden herkes için zorlu bir sürece dönüşebilir. Yeni mezunlar iş görüşmelerinin çok zorlu olduğundan bahsediyor olmasına karşın aslında bu iş görüşmeleri, zaten bir işi olan ve iş değiştirmek isteyenler için çok daha zorlu bir sürece dönüşebilir. Ülkemiz ticaretinin çok hızlı bir biçimde küresel ekonomilere açılması neticesinde her ölçekten firmanın “kalifiye eleman” ihtiyacı artarken, işine önem veren tüm firmalar insan kaynakları bölümlerine daha da önem vermeye ve tam anlamıyla profesyonel bir çalışma anlayışı benimsemeye başladı. Yeni mezunlar için heyecanlı olan iş görüşmelerinin stresi, bu süreci seneler öncesinde bırakmış ve uzun zamandır aynı işte çalışan kişiler için de beklenenden daha stresli olabilir.
İş görüşmesi stresiyle başa çıkmanın ideal yöntemlerinden biri, mülakata gitmekten korkmamak ve kısa süre içinde umutsuzluğu da kapılmamaktır. Kişinin başvuru yaptığı firmaya görüşme için çağrılması, yeni bir deneyim ve iş görüşmesi stresiyle başa çıkmak için yepyeni bir fırsattır. Gerçek manada günümüz şartlarındaki gibi bir iş görüşmesine hiç gitmeyen ve girdiği işte uzun seneler boyunca çalışan bir kişi, iş değiştirmek istediğinde bir anda sudan çıkmış balığa dönebilir ve iş görüşmelerinin yoğun stresini kaldıramayarak bocalayabilir. Bu stresle başa çıkmak için sayfalar dolusu tavsiye okunmasına karşın kişinin bu konuda yapabileceği en rasyonel şey, bizzat iş görüşmesine giderek bu süreci deneyimlemesidir. Kişinin iş görüşmesi stresiyle nasıl başa çıkılacağını kendisinden daha iyi bilen başka birisi olmayacağını asla unutmaması gerekir.
Deneyimli olup olmaması fark etmeden tüm çalışanların ve çalışan adaylarının iş görüşmesi stresiyle başa çıkmak için yapabileceklerinin başında, kendini tanımak gelir. Kapasitesini, iş hayatında kendine avantaj sağlayacak özelliklerini ve tam zıt kutupta yer alan dezavantajlarını iyi bilen bir iş adayının girdiği iş görüşmesinde karşılaştığı sorular nedeniyle bocalama ihtimali de asgariye inecektir. Ancak kişinin kendini tanıma sürecinin iş görüşmesine ezber cevaplarla hazırlanmak olmadığının da iyi anlaşılması gerekir. Basmakalıp cevaplarla görüşmeye adeta lise sözlüleri öncesinde olduğu gibi ezber yaparak geldiğini belli eden bir adayın mülakattan istediğini alarak ayrılması mümkün değildir. Kişinin başvuru yaptığı firmaya neler verebileceğinin tam olarak farkında olması ve bu doğrultuda vereceği vaatleri de yerine getirebileceğinden şüphe duymaması, kişiye görüşmede kararlı bir duruş katacak ve iş görüşmesinin gidişatını da pozitif yönlü değiştirecektir.
Görüşme stresinin tavan yaptığı ilk dakikaların sakin bir şekilde kararlı cevaplarla atlatılması kişinin görüşmesinin iyi gitmeye başladığını hissetmesine neden olur ki, bu da stresin yerini pozitif düşünceye bırakmasına sebep olur. Panik halinde girilen iş görüşmelerinden sağlıklı sonuç alınması mümkün olmadığı için adayların görüşmenin ilk anlarına özellikle dikkat etmesi gerekir. Sorulan sorulara verilen cevaplarda mümkün olduğunca “ama” ile bağlanan cümlelerle cevap vermemek, sorunun cevabı negatif olsa dahi bunu dahi net bir ifade ile belirtmek dahi kişiye tahmin ettiğinden daha fazla puan kazandırabilir. Zira iş görüşmesinde adayın kapasitesi kadar karakteri ve açık sözlülüğüne de bakılmaktadır.
