Bir şeyin yapılmasının imkansız olduğuna kendinizi inandırırsanız, beyniniz bunun niçin olamayacağı konusunda sizi desteklemek üzere çalışmaya başlar. Bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda ise aklınız o şeyi yapmak üzere neler yapılabileceği konusunda size destek olmak için çalışmaya başlar.
Yukarıdaki cümleleri destekleyen bir deney bilim adamları tarafından uygulanmış. Bilim adamları pirelerin farklı yüksekliklere sıçrayabildiklerini izlerler. Pireleri toplayarak yaklaşık 30 cm yüksekliğinde olan şeffaf ve cam bir fanusun içine yerleştirirler. Cam fanusun metal olan zeminini ısıtırlar, sıcaktan etkilenmemek için pireler zıplamaya ve kaçmaya çalışırlar ama her defasında başlarını şeffaf üst cama vurarak zemine geri düşerler. Pireler vurup düştükleri camı anlayamadıklarından bu sürekli tekrarlanır. Bir süre sonra cam fanus içinde 30 cm’den daha yukarı zıplamamayı öğrenirler. Deneye göre hepsi artık 30 cm sıçramaktadır. Bunun üzerinde üst kısımda bulunan cam fanus kaldırılır ve metal zemin tekrar ısıtılır. Pirelerin hepsi yine zıplarlar ama 30 cm’i geçmezler. Üstlerinde herhangi bir engel yoktur, daha yükseğe sıçrama imkanları vardır ama buna cesaret edemezler. Cam fanus kapalı iken kendilerine öğretilen sınırlamaya sadık olarak yaşam sürerler.
Yukarıdaki deney canlıların tür ayrımı olmadan neyi nasıl başaramayacaklarının nasıl öğrenildiğine dair güzel bir örnektir. İnsanda da; Bir insanın ulaşabileceğine inandığı azami ve en üst nokta, onun cam tavanıdır. Cam tavanı olgusu kişinin hayallerinin, hedeflerinin ve ideallerinin boyutunu gösterir.