Çalışma hayatı sürprizlerle doludur. Hemen hemen hepimizin rutin hayatında değişik iş deneyimleri olmuştur. Çalışma ortamında henüz işe yeni başlayan iş hayatına yeni atılan adayların farklı şekilde reaksiyonlar gösterdiklerine şahit oluruz. İyi niyetlerle süslenmiş davranışları bir kenara bırakacak olursak, henüz kendini aynada göremeyen bir adayın, üstün davranışları, bilgi birikimi olmaksızın çok bilir edası ile hareket etmesi çoğu zaman itici görülmektedir. İş hayatında, eğitim hayatında kısaca sosyal hayatta tek rakibiniz aslında sizsiniz. Ancak bu anlayışı benimsemeyen adayların düştüğü komik ve trajedi izlenmeye değer olsa da alınması gereken dersler çoktur. Gelin bu şemaya hep birlikte bakalım.
Ben Buradayım Diye Bangır Bangır Bağırması!
Çoğunlukla amatör ve art niyetli adayların başvurduğu ilk yöntem, çeşitli görsel ve işitsel hareketler ile ilgi odağı olmaya çalışmaları durumudur. Bu tavır ve hareket neticesinde ben buradayım diye kendilerini ön plana çıkarmaları durumları söz konusu olmaktadır. Çoğunlukla iş arkadaşları ile beraberken sessiz, yönetici ve işverenin yanında konuşkan ve çözüm üreten rollerine geçiş yaparlar. Oysa herkes oldukça şeffaf bir şekilde ortadadır.
Çok İş Yapıyormuş Gibi Görünme!
Çok iş yaparmış gibi görünen adaylar, bu tavırlarını aslında gerçekten öğrenmeye adamaları durumunda, deneyim ve tecrübe kazanacaklarının farkında bile değillerdir. Bu tür adaylar, iş arkadaşlarını pasif etme gibi bir eğilimin içindedirler.
Kendilerine Sorulmayan Sorulara Cevap!
İş yerlerinde kendisine yöneltilmeyen sorular cevap verip önde olma zihniyetinin kendisine bir şey katmayacağından habersiz davranan adaylar deyim yerindeyse iş hayatını baltaladıklarının farkında değildirler.
Kıyaslamalara Dikkat!
Kıyaslama sosyal hayatımızı olumsuz etkileyen davranışlardan biridir. Düşünün birine hiçbir zaman olamayacağı çalışıp didinse bile üstünlük sağlayamayacağı bir konuda kıyaslamaya girerek onu bir yere taşıyamazsınız. Çoğunlukla yeni işe başlayan adaylar şirket çalışanları arasında kıyaslamalar yaparak yanlış bir yolda ilerlemeye başlar. Bu durumun doğuracağı sonuçların arasında kaybolarak kendi öz benliğini unutup yeni ufuklar yelken açmayı ertelemektedir.
İş hayatında değerli olan bir takım unsurlar bulunmaktadır. Bu unsurların başında iş arkadaşları yer almaktadır. Düşünün! Ülkemizde çalışma şartları ve koşulları göz önünde bulundurulduğunda neredeyse 11 saatimizi iş arkadaşlarımızla geçiriyoruz. Bu durumda ailemizle geçirdiğimiz zamanın ötesinde bir beraberlik söz konusudur. İş yerleri ve işverenler her zaman değişebilir. Ama iş arkadaşlıkları her zaman baki kalır. Eğer bir kurumda staj yaptıysanız ya da iş hayatına yeni atılıyorsanız tek rakibinizin sadece siz olabileceğini unutmayın. İş tecrübeleri, öğrenimler, kazanımlar, deneyimler sizi besler. Kıskançlıklar, dedikodular, çekememezlik, art niyet sizi iş hayatında ve sosyal hayatınızda sizleri asla bir yere taşımaz. İş hayatında her zaman iyi olanı örnek almakta yarar vardır. Etrafına kin, nefret öfke saçan adayları idol olarak almanın bir anlamı olmamaktadır. Güç, anlayış, sevgi, birliktelik ve beraberlikten geçer. İş deneyimlerinizi arttırdığınız sürece kendi kazanımlarınız ile başlangıçtaki sizi karşılaştırarak tek rakibiniz kendiniz olun.