Başarı nedir? Başarının içinde gizli olan şey nedir? Neden başarılı olmak istiyoruz? Kime göre, neye göre başarı? Ölçütü nedir bu başarının? Başarı Nerede? Tüm bu soruları bir kenara bırakmak gerek bazen. Soru sormayın. Hayal kurun! Hayal kurmayan insan asla başarılı olamaz. Kendi hayallerinizi kurun. Ve bunun için önce:
Gülmekle Başlıyoruz
Daha çok gülümsemeliyiz. Her zaman her yerde ve özellikle belirtmekte çok büyük fayda var: Adam seçmeden daha nazik olmaya gayret gösterin. Çünkü gülümsemek ve nezaket bulaşıcı davranışlar. Aslında başarınız burada başlayacak. Bu iki güzel hissiyatı karşı tarafa ne kadar geçirebilirseniz, ne kadar bulaştırabilirseniz o kadar başarılısınız demektir. Büyük üstat Goethe’den alıntı yapmakta zarar görmüyorum. Ne demişti: “Nezaket zekânın elbisesidir” Unutmayalım. Ve nasıl oluyormuş gösterelim.
Doğduğun Yer Mi? Doyduğun Yer Mi? İkisi de Değil. Mutlu Olduğun Yer!
Kendinizi iyi hissedeceğiniz yerlerde olmaya gayret edin. Olamıyorsanız artık teknoloji ilerledi. Hem Google hem de Yandex’in sizleri sokak sokak gezdirebilecek uygulamaları var. Oturduğunuz yerden de sadece görüntüsü bile bi nebze mutlu edebilir. Zorlayın kendinizi biraz. Hayal kurarak olmak istediğiniz yerde yeni bir hikaye yaratmak yine başarı için önemli bir meziyet. İlla bir yere gitmek de gerekmiyor. Zira artık zaman çok kıymetli. Kendinizi mutsuz hissedeceğiniz bir yerde vakit dolduracağınıza evinizde güzel bir müzik açıp duvara bakabilirsiniz. Metro ya da metrobüsün yerine hem zihin açmak hem de arada uzaklara bakıp düşünmek için Vapura binmeye ne dersiniz?
Parayla Saadet Olabilir Gibi Ama Parayla Başarı Olmaz
Başarı sizin kendi içinizde. Ruhunuzda bir yerlerde taşıyorsunuz. Damarlarınızda akan kanda dolaşıyor başarı… Asla yapmayın! Kendinizi, konumunuzu, maaşınızı birileri ile asla kıyaslamayın. Sürekli para odaklı düşünmek size ne mutluluk ne de başarı getirecektir. Ve durumunun sizden daha iyi olduğunu düşündüğünüz insanlarla kendinizi karşılaştırmaktan, durumunun sizden kötü olduğunu düşündüğünüz insanlara bakıp şükretmekten koşarak uzaklaşın. Başkalarının sahip olduklarıyla değil var olan şartlarınıza bakıp nasıl daha iyi hale getirebileceğinize veya nasıl muhafaza edebileceğinizi düşünün.
Ne devletten Ne de Başkasından Bir şey Beklemeyin!
Beklentileriniz her zaman dengeli olmalı. Çünkü içinde beklenti olan bir cümle her türlü ilişkinin katili. Kendin seven insan başkalarını da herhangi bir şarta bağlı olmadan ve beklentisiz bir şekilde sevmeyi ve kabul etmeyi en iyi bilen insandır. Hiç kimseye sevginizi ispat etmek zorunda değilsiniz. Sevilip sevilmediğinizi öğrenmek kendine güveni olmayan insanların işi. Yaşantınızda duygusal anlamda yolunda gitmeyen şeyler mutlaka olacaktır. Tüm bu sorunlar için profesyonel yardım almaktan çekinmeyin. Birinin sizi dışardan izlemesine izin verin. İzin verin ki göremediklerinizi göstersin. Kendinizle ilgili bilmediğiniz, fark edemediğiniz o kadar çok şey var ki. Bakın, bunlar giderek azalıyor. Başarıya, kendini gerçekleştirmeye giden yol giderek azalıyor.
Bağımlılıklarla olan Bağımızı Gevşetiyoruz!
Dünya’nın her yerinde bu böyledir. Birine, bir yere bağlı olmak. Beden özgür ama ruh müebbet hapiste… Maddi ya da manevi, tüm bağımlılıklarınızdan kurtulmanın bir yolunu bulun. Yoksa hiç bir zaman özgür olamayacaksınız. Özgür olmayan insan başarılı olamaz.
Etrafınızda özsaygı problemi olan insanlara daha az yer verin, hatta hayatınızdan çıkarmanız mümkün müdür acaba? Bireysel motivasyon ve özsaygı insanın içinde olan bir şey, hatta çocukluktan geliyor. Ne kadar uğraşırsanız uğraşın bunlar sonradan eklenemiyor.
Saygı duymadığınız ya da hiçbir şekilde size saygı duymayan insanlarla yolunuza devam etmeyin. Yalnız kalmaktan mı korkuyorsunuz? Sürüden ayrılanı kurt kapmıyor merak etmeyin. Şehirde yaşıyoruz ne kurdu? Yalnız kalın. Kafanızı dinleyin. Kendinizle baş başa kalmak kendinize vakit ayırmak iyi gelecek.
Tartışmayı Öğreneceğiz
Toplum olarak belki de öğrenemediğimiz ve ne yazık ki öğrenme yolunda da herhangi bir adım atmadığımız bir konu bu. Tartışma dediğimiz şey nedir? Bir konu hakkında karşılıklı atışma, hakaret etmek, küfürlü konuşmak, saygısızlık vs. Hayır kesinlikle değil. Bunları unutun. Ringe çıkmayacaksanız ve karşınızda alaşağı etmek zorunda olduğunuz bir rakibiniz yoksa şayet sizin üslubunuzda bu tür zararlı kavramlara yer yok. Ve özel tartışmalarda “bana bunları yaptın, şunları dedin” gibi suçlamaya yönelik cümleler yerine “böyle dediğinde üzülüyorum” gibi söylenen şeyin sizdeki yansımasını ifade eden cümleler kurmakta fayda var.
İşinizin Hakkını Verin!
Ne iş yaptığınızın bir önemi yok. Her ne iş ile uğraşıyorsanız uğraşın, o işi hakkını vererek yapın. Yaptığınız işin faydalarını sorgulayın. Sadece ürün ve paraya yönelik bir iş yapmıyorsanız şayet hayatınıza doğrudan veya dolaylı bir şekilde çevrenizdeki insanlara faydası olacak bir iş ya da hobi katabilirsiniz.
İşte tam da bu yüzden sevdiğiniz işe odaklanın. Sevmediğiniz bir işte saatlerinizi harcayarak bitirdiğiniz bir işi sevdiğiniz belki dakikalar sonra bitirecek ve yaptığınız işten keyif alacaksınız. Yakalayın yine başarı geliyor.