90’lı yılların başında ilk defa ortaya atılmış olan duygusal zeka kavramı, kişinin duygularını tanımasına, anlamasına ve karşı tarafa etkili bir şekilde aktarmasına aracı olan yetenektir. Bu kavram, kişide empati kurma yeteneğini, diğer bireylerin duygularını doğru bir şekilde kavrayabilme yeteneğini açığa çıkarmaktadır. Bu da insanların toplum ilişkilerinde başarı sağlamasını, daha düzenli bir sosyal ilişkiyi ve bunun neticesinde sağlıklı toplumları meydana getirebilmektedir. Duygusal zeka bireyin tüm yaşam alanlarında olumlu etkiler oluşturan ve mümkün olduğunca üstüne gidilerek geliştirilmesi gereken yeteneklerden biridir. Bu yazımızda Duygusal Zeka’nın İş Hayatına Etkilerini detaylı bir şekilde tartışacağız…
Verimliliğin Artmasını Sağlar
İş hayatında yaşanılan iş yoğunluğunun yanı sıra, diğer bireylerle olan iletişim de bazı durumlarda motivasyonumuzu ve verimliliğimizi etkileyebilir. Duygusal zeka sayesinde iletişim problemlerinin önüne geçilebilir, bu şekilde çok daha huzurlu bir iş ortamının oluşmasını sağlayabilirsiniz. Yaşanan her problemin çözümünde, ekip çalışmalarında ve birçok alanda duygusal zekanın etkilerine rastlamanız mümkündür. Motivasyonu yüksek tutar ve verimliliğin armasına yardımcı olur.
İş Alanında Uyum Sağlanır
Bir arada yaşadığımız bireyler, toplumsal ilişkiler neticesinde birbirlerinden pozitif ya da negatif etkilenebilirler. İş yaşamı da bu durumun sıklıkla yaşandığı alanlardan biridir. Bir iş ortamında ne kadar pozitif uyarıcı bulunuyorsa, o ortamda motivasyonu yüksek, çalışmaya odaklı bireyleri görmek mümkündür. İş yaşamında stresin ve yoğun iş temposunun neden olabileceği olumsuz durumlarda ve kriz anlarında duygusal zeka sahibi bireylerin sergileyeceği olumlu davranışlar, etkisini diğer çalışanların üzerinde de gösterecektir. Duygusal zeka sayesinde kriz anlarında ve öfke durumlarında kontrol sağlamak oldukça kolay olacaktır. Bu da iş alanında bir arada yaşamakta olan bireylerin birbirlerinden etkilenmesine ve bir uyum oluşturmasına zemin hazırlayacaktır.
İlerlemeyi Sağlar
Bireyin değişime ve gelişime açık olması ve duygusal zekası sayesinde kriz anlarını iyi yönetebilmesi gerekmektedir. Duygusal zeka sahibi bireyler, iş ortamında yaşanan stres ve kaygının kontrolünü doğru bir şekilde sağlayarak, bu durumları fırsata çevirebilmektedir. Bu da onlara iş hayatında başarı getirmekte ve ilerlemelerini sağlamaktadır. Duygusal zeka, insanlara nasıl davranılması gerektiğini, zor durumların nasıl başarılı bir şekilde yönetilebileceğini, baskı altında dahi sakin kalabilmeyi sağlamakta olan önemli bir yetenektir. Bu yetenek sayesinde çok daha başarılı bireyler, çok daha başarılı kurumlar oluşabilmektedir.
Bireyler Arası İletişimi Güçlendirir
Duygusal zeka sahibi olan bireyler, kendilerini bir ortamda nasıl doğru bir şekilde ifade edebileceklerini bildikleri için diğer insanlar tarafında sevilmekte ve sayılmaktadırlar. Etkili dil kullanımı ve karşısındaki bireye değer vermeyi bilen duygusal zeka sahibi insanlar, bulundukları ortamdaki tüm bireyleri etkileri altına alarak saygınlık ve güven kazanabilmektedir. Bu da onlara, iş ortamında başarı, mutluluk ve huzur sağlamaktadır. Duygusal zeka, bireylerin kendilerini akıcı ve doğru bir şekilde ifade etmesini, diledikleri her şeyi özgürce aktarabilmesini sağlamaktadır. Bu bireyler çevrelerine yardımda bulunabildikleri gibi, kendilerine yardımcı olmak isteyen bireylerle de doğru bir iletişim kurabilmektedir. Bu da çok daha doğru bir iletişim ağının meydana gelmesine olanak sağlamaktadır. Bireyler arası iletişimin kuvvetli olduğu bir iş ortamında verimlilik ve motivasyon kaçınılmazdır.
Liderlik Vasfı Kazandırır
İş hayatında en önemli iletişim, yöneticilerin çalışanlarıyla olan iletişimidir. Bu iletişim doğru bir şekilde sağlanmaz ise iş ortamında verimlilikten ve başarıdan bahsetmek pek mümkün olmayacaktır. Duygusal zeka, bireye liderlik vasfını kazandıran, diğer insanlarla doğru bir iletişim kurmasına olanak sağlayan önemli bir etkendir. Duygusal zekaya sahip bir lider, çalışanlarıyla doğru iletişimler kurarak, onların da haklarını gözetecek ve bu doğrultuda oluşturmuş olduğu saygınlıkla mutlu bir iş ortamı sağlayacaktır. Bu sayede mutlu çalışanların yer almış olduğu bir kurum için başarı kaçınılmaz olacaktır. Duygusal zeka, liderlik vasfı kazandıran ve bu vasıfla birlikte başarılar elde edilmesini sağlayan etkili bir özelliktir.
Duygusal zekanın iş hayatına etkileri düşünüldüğünde; daha mutlu çalışanların yer aldığı, stres ve kaygı yönetiminin oldukça sağlam bir şekilde sağlandığı, ekip çalışmalarında motivasyonu yükselttiği, saygının ve sevginin yoğun bir şekilde hissedildiği bir iş ortamını hayal etmek mümkün olacaktır. Duygusal zeka (EQ), tüm toplumsal ilişkileri düzene alan ve sağlıklı bireylerin yetişmesine vesile olan önemli bir yetenektir ve geliştirilmelidir. Bu sayede, birbirine saygı duyan, sevgi ile hareket eden ve başarıya giden yolda asla pes etmeyen bireylerin yer aldığı bir toplumun inşası oldukça mümkündür.