Yönetim birimi ve çalışanların, çalışma hayatına bakışları farklıdır. Bir şirkette yönetimdeki kişiler, çalışanlarından yüksek verim ve katkı beklerler. Bunu gerçekleştirirken; Çalışanları işe motive etmek ve işe bağlanmalarını sağlamak da gerekmektedir. İş ortamının kurumsal olması, personelin rahat çalışabilmesi en önemli konulardandır.
Geçmişten günümüze çalışmak ve iş hayatında var olmak her insanın hayatının önemli bir bölümünü işgal etmiştir. İşte bu önemli bölüm içinde yer alan insanların iş yaşamını daha elverişli, daha düzenli ve daha çalışılabilir bir hale getirme çabaları her zaman var olmuştur. Bu konudaki görev ise tüm çalışanlara düşmekte. En alt kademeden en üst birime; Herkes çalıştığı şirkette neden var olduğunu, neden çalıştığını ve kendisine neler sunulduğunu düşünerek hareket etmeli.
Çalışanın verimini arttıracak, huzurlu olmasını sağlayacak ilk konu; çalıştığı ortamın sessiz ve görev aldığı işi rahatça yapacak özellikte olmasıdır. Örnek olarak; veri girişi yapan, makale yazan aynı zamanda telefonlara bakan bir çalışanın, çalışma ortamının sessiz olmaması, yaptığı işteki verimini düşürecek, daha kısa sürelerde bitireceği görevleri daha uzun sürelerde bitirmesine yol açacak ve dolayısı ile stres seviyesini de arttıracaktır.
Mola saatlerine sarkacak şekilde verilen görevler; çalışma arzusunu azaltacak, personelin az mola süresi alması; ilerleyen saatlerdeki çalışma gücüne olumsuz yansıyacaktır. Yapılan bir araştırma sonucunda; düzenli aralıklarla mola hakkı tanınan personel ile mola sayıları kısıtlanmış personellerin yaptıkları işler karşılaştırıldı. Aynı iş ve görevlerin verildiği iki ayrı grupda; Düzenli mola kullanarak çalışan kişilerin, molaya çıkmayan gruba göre verilen görevleri çok daha etkili ve doğru şekilde bitirdiği gözlendi.
İş yaşamında özellikle gelenekselleşmiş ve modern çalışma düzeninin gerisinde kalmış oluşumlarda görülen diğer bir konu ise personele farklı işler yükleyerek, personelin esasen şirkete katkı sağlayacağı ana işinden uzaklaşmasına neden olmaktır. Yaptığı işe odaklanmayı isteyen çalışan, kendisine farklı görevler verildiğinde düzeni bozulacak, iş yetiştirme çabasına girecek ve stres yaşayacak, ana işini tam anlamı ile bitiremeyip ayrıca onun da huzursuzluğunu yaşayacaktır. Çalışanlar; bir şirkette çalışmaya başladıklarında kendisine verilen görevleri elbette yapacaktır ama her gün değişen görev tanımları ve ek işler; çalışanın şirkette var oluş nedenlerinden kopmasına yol açar.
Sabah kalkıp erkenden işyerine giden ve aktif olarak çalışma hayatının içinde olan bir birey için çalıştığı işyeri 2.evi gibi olacaktır. Buna bağlı olarak çalışma ortamında yer alan kişilerle bir çalışma ilişkisi gerçekleştirmek durumundadır. Kişi, çalıştığı ortamda herkes ile anlaşamayabilir ama aynı oluşum altında bulunduğu diğer çalışanlarla saygılı ve mesafeli olarak düzeni sağlamalıdır. Karşılıklı sevgi ve saygının var olduğu iş ortamında; her çalışan kendisini daha mutlu hisseder ve işini severek yerine getirir.