İşletme eğitiminde ve işletmecilik uygulamalarında sıklıkla telaffuz edilen temel kavramlar bulunmaktadır. Bu kavramların hemen kavranılması, kullanım olanağı için zorunluluktur. Hemen aşağıda kritik olarak ifade edilebilecek kavramlara yer vermeye çalışacağız.
3.1. İşletme Yönetimi
İşletmeler diğer işletmelerde olduğu gibi belirli bir yönetim tarafından belirli yönetim ilkelerine göre yönetilirler. İşletme kaynaklarının en ekstrem boyutta rasyonel kullammı için belirli ilkelere dayalı olarak kullanılması, tahsis edilmesi ve yönlendirilmesi gerekir.
İşletme yönetiminin kritik iki unsuru vardır. Bunlardan birincisi yöneticiler, İkincisi ise yönetim kültürüne ilişkin yaklaşımlardır. Yöneticiler belirlenen, işletmede oluşan, oluşturulan yönetim kültürüne göre işletmenin kaynaklarına nüfuz ederek işletme amaçlarını gerçekleştirmeye çalışırlar.
Yöneticiler işletmelerde çeşitli yönetim kademelerinde yer alırlar. Bunlar üst yönetim kademesi, orta yönetim kademesi ve alt yönetim kademesidir.
Üst yönetim kademesinde işletmelerin ölçeğine ve kuruluş şekline göre farklılık göstermekle birlikte yönetim kurulu üyeleri, genel müdür, genel müdür yardımcıları, orta yönetim kademesinde bölüm müdürleri, yardımcıları, bölüm şefleri, bölüm başkanlan, grup başkanları, alt yönetim kademelerinde ise usta başı, şef muavini vb. gibi pozisyonlar ve bu pozisyonlara sahip yöneticiler bulunurlar.
Yukarıda anılan yöneticiler, üst yönetimce tespit edilen yönetim kültürüne göre işletmelerini yönetirler. Yönetim kültüründen kastedilen konu yönetim yaklaşımının otokratik, katılımcı veyahut da ekstrem demokratik olmasıdır.
Otokratik yönetim yaklaşımında tüm kararlar, planlar, kontroller yöneticiler tarafından alınır ve uygulanır. Astların, üstlerin belirlediği ilkelere, kurallara uymaları zorunluluk halindedir.
Katılımcı yönetim yaklaşımında ise planlama uygulama ve kontrole ilişkin tüm çalışmalar astlarla üstler tarafından birlikte yürütülür. Astların sadece verileni aynen yapmalarının yanı sıra, yönetim kararlarına katıhmı motive edilir. Ekstrem demokratik yönetim yaklaşımında ise tüm kararlar astlara bırakılır ve astların saptadığı planlara, uygulama standartlarına göre işletmeler yönetilir. Eski sosyalist ülkelerde ve demokrasinin yerleşik olduğu ülkelerde uygulama olanağı bulan bu yaklaşımda, oluşturulan otonom çalışma gruplarıyla çalışanların işletme yönetimine ekstrem noktada katılımı sağlanmış edilmiş olur. Bu yönetimin uygulama sonuçlarında başan olduğu kadar başarısızlıklar da bulunmaktadır.
Bu yönetim kültürlerinden birisine işletme üst yönetimi karar vererek, yönetim yaklaşımım tespit etmiş olur. Yönetim yaklaşımının hangi kriterlere göre tespit edileceği konusu çok açık olarak yanıtlanmış olmalıdır. Daha önce de değindiğimiz gibi, otokratik, katılımcı veya demokratik yönetim yaklaşımlarından birine karar verilirken kullanılacak yegane iki ölçütten birisi demokrasi, diğeri verimliliktir. Bir yönetim yaklaşımının hem demokrasiyi, hem de verimliliği eş zamanlı olarak sağladığına kanaat getiriliyorsa en iyi yönetim yaklaşımı belirlenmiş demektir.
Yönetici
İşletmeciliğin genel kabul gören bir olgu ve olay olmasının doğal yansıması sonucunda yöneticilik de çekicilik kazanmaktadır.
Çünkü, her işletme bir yönetici tarafından yönetilir ve işletmenin tüm didinimleri yine yöneticilerce yönlendirilir.
Yönetici, başkalarıyla işgören, başkalarının çalışmalarını planlayan, yönlendiren kişi olarak tanımlanabileceği gibi, başka şekillerde de tanımlanabilir. Klasik bir tamm şöyledir:
Risk ve “kar”ı başkalarına ait olmak üzere, işletme kaynaklarını çeşitli işletme amaçlarına yönlendiren kişilere yönetici denir. Yönetici iş ilanları ile isbul.net adresinde aranılan kriterlerde kariyer olanaklarına ulaşmak mümkündür.
Yöneticiye ilişkin yukarıda yapılan tanımlardaki hakim yargı, kaynakların kullanılmasına yöneliktir. Gerçekten de yöneticiler, teknolojik ve fınansal kaynaklan kullanarak işletme amaçlanın gerçekleştirmeye çalışırlar. Öyleyse, işletmelerin başansında ya da başansızlığında direkt ilintileri olan kesim yöneticilerdir. Yanlış amaç tespiti, yanlış kaynak tahsisi, işletmeleri yöneticileri aracılığıyla başansızlığa götürebileceği gibi, tersi durumlarda da yöneticileri aracılığıyla işletmelerin başanlı olmalannı mümkün kılacaktır.
Bu nedenle, yöneticilik işletmelerde oldukça ve hatta ekstrem noktada kritik bir görevdir yargısı tartışma götürmez bir gerçektir. Böylesine önemli bir konumda yönetici olacak kişilerin, iyi bir biçimsel eğitimin yanısıra, teknik ve beşeri özelliklere de sahip olmaları gereklidir.
Günümüzde yöneticilerin kaynaklara sıkı sıkıya bağımlı olmaları yerine, fırsatları değerlendirebilecek, kriz dönemlerinde alternatif çözüm stratejileri geliştirebilecek yetenekte olmaları gerekli bir başka konudur.
Yöneticiler de olması gereken özellikleri de kapsayan başka bir tanım ise şöyledir: İşletme kaynaklarım kullanarak, ya da kaynak yaratarak işletme amaçlarını gerçekleştirmek için gerekli tedbirleri önceden alan ya da gerektiğinde amnda strateji geliştiren ve uygulayan kişilerdir.
Tanımdaki hakim yargılar, yöneticilerin gerektiğinde ek kaynak yaratma yeteneğinde ve yine gerektiğinde hedeflerde ve hedefleri gerçekleştirme stratejilerinde revizyon yapabilme yeteneğinde olabilmelerine yöneliktir. Kuşkusuz yöneticilerin bu yeteneklere sahip olmaları güncel gelişmeleri yakından izleyebilmeleri ile direkt bağıntılıdır.
Otokratik yönetim yaklaşımında tüm kararlar, planlar, kontroller yöneticiler tarafından alınır ve uygulanır. Astların, üstlerin belirlediği ilkelere, kurallara uymaları zorunluluk halindedir.
Katılımcı yönetim yaklaşımında ise planlama uygulama ve kontrole ilişkin tüm çalışmalar astlarla üstler tarafından birlikte yürütülür. Astların sadece verileni aynen yapmalarının yanı sıra, yönetim kararlarına katıhmı motive edilir. Ekstrem demokratik yönetim yaklaşımında ise tüm kararlar astlara bırakılır ve astların saptadığı planlara, uygulama standartlarına göre işletmeler yönetilir. Eski sosyalist ülkelerde ve demokrasinin yerleşik olduğu ülkelerde uygulama olanağı bulan bu yaklaşımda, oluşturulan otonom çalışma gruplarıyla çalışanların işletme yönetimine ekstrem noktada katılımı sağlanmış edilmiş olur. Bu yönetimin uygulama sonuçlarında başan olduğu kadar başarısızlıklar da bulunmaktadır.
Bu yönetim kültürlerinden birisine işletme üst yönetimi karar vererek, yönetim yaklaşımım tespit etmiş olur. Yönetim yaklaşımının hangi kriterlere göre tespit edileceği konusu çok açık olarak yanıtlanmış olmalıdır. Daha önce de değindiğimiz gibi, otokratik, katılımcı veya demokratik yönetim yaklaşımlarından birine karar verilirken kullanılacak yegane iki ölçütten birisi demokrasi, diğeri verimliliktir. Bir yönetim yaklaşımının hem demokrasiyi, hem de verimliliği eş zamanlı olarak sağladığına kanaat getiriliyorsa en iyi yönetim yaklaşımı belirlenmiş demektir.