Ana SayfaMakalelerMülakatlarda Görünüm Ve Hitabın Etkisi

Mülakatlarda Görünüm Ve Hitabın Etkisi

Stresin hat safhada yaşandığı iş görüşmelerinde bilhassa deneyimsiz kişiler heyecanını bastıramamakta ve bu stres de dışa yansıyarak adayın tüm görüşmesinin negatif izlenim bırakacak şekilde sonlanmasına sebep olmakta. Üniversite mezuniyeti sonrasında kısa süre içinde iş hayatına hayal edildiği gibi giriş yapmanın o kadar da kolay olmadığı gerçeğiyle yüzleşen gençlerin iş mülakatlarında olumlu bir etki bırakmak için pozitif bir davranış biçimine ve kendisine avantaj sağlayacak bir konuşma üslubuna sahip olunması gerekiyor. İş görüşmelerinde işvereni ya da işe alım sürecini kontrol eden yönetici etkileyecek bir konuşma yapmak aslında birkaç gün üzerinde çalışılarak kazanılabilecek bir yetenek değil. Kişinin o güne kadar okuduğu kitaplar ve bu kitapların kelime haznesine kattıkları, daha önce bulunduğu sosyal ortamlar, genel kültür, hitap yeteneği, mimik ve beden dili kullanımı gibi yıllar içinde oluşan pek çok özellik mülakatın ilk anından itibaren olumlu ya da olumsuz bir etki bırakmaya başlamaktadır…

Tüm iş görüşmelerinde adayların nasıl konuştuğu kadar “neden bahsettiğine” de dikkat etmesi gerekir. Sorulan her soruya uzun uzadıya cevap vermek yerine kısa, ve düşünceyi “herkesin anlayabileceği bir sadelikle” ifade eden cümleler seçmek her zaman avantajdır. Lafların ağızda gevelenmesi iş görüşmelerinde çalışan adayının hanesine kocaman bir eksi olarak yazılırken, belki de iş görüşmelerinde yapılmaması gerekenlerin en başında “yönetilen soruların tekrar edilmesi” gelir. İşverenin kendisine yöneltilen bir soruyu aynı şekilde tekrar etmesi vakit kazanmaya çalıştığını ve bunu da en basit şekilde yaptığının göstergesidir. Adayın yetersiz olduğu bir alanla ilgili soru gelmesi halinde kaçamak cevap vermek için vakit kazanmaya çalışmasına ya da en azından kazandığını “zannetmesine” yarayan bu tür konuşmalar, adayın da negatif bir intiba oluşturmasına neden olacaktır.

Net ve açık bir şekilde konuşmaya çalışmanın zaman kazanmaya ya da en kötüsü yalan söylemeye çalışılmasından her zaman daha iyi olduğu asla unutulmamalıdır. Adayın avantalı olduğu yanlarını vurgulamaya çalışmak için sürekli aldığı eğitim ya da daha önce çalıştığı bir işten bahsetmesi de en kötü tercihlerden biri olacaktır. Mütevazilik ile kendine güven arasında ince bir çizgi yer almakta ve çalışan adaylarının da tüm iş görüşmelerinde bu çizginin neresinde durduğuna özellikle dikkat etmesi gerekmektedir. Adayın kariyer hedeflerine ulaşmak için en ideal seçeneğin bu firma olduğundan bahsetmesi ve hedefleri doğrultusunda ilerleme konusunda ne denli kararlı olduğunu ifade etmesi, zaten işverenin ya da sorumlu yöneticinin aday hakkında genel bir fikir edinmesi için yeterli olacaktır. Abartılı bir biçimde sorulan her soruya mezun olduğu üniversiteyi, önceki işleri, yabancı dil bilgisini ya da katılım gösterdiği kursları işaret edecek şekilde cevaplar veren bir aday aslında karşısındaki insana sadece tek bir niteliği olduğundan başka bir şey söylememektedir…

Genel olarak firmalar iş görüşmelerinde dış görünüme önem vermediğinden bahsetse de, modern dünyanın kendisi insanları görünümlerine göre değerlendirdiği için her ne denirse densin “adayın nasıl göründüğü her zaman önemlidir”. İşe kabul sürecinin gerçek manada önemli etmenlerinden olan dış görünümün, ortama uygun ve genel iş adabına uygun olması beklenir. Adayların şık olmaya çalışmak yerine kendine saygı duyduğunu ifade eden bir biçimde “bakımlı” görünmesi pozitif yönlü bir etki bırakacaktır. Zira kendine saygısı olan kişinin işine de saygısı olacaktır…

Benzer Yazılar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Öne Çıkanlar

Son Yorumlar