Ana SayfaBaşarı HikayeleriEmek, Kan Ve Göz Yaşı: 1 Mayıs’ın Kanlı Hikâyesi

Emek, Kan Ve Göz Yaşı: 1 Mayıs’ın Kanlı Hikâyesi

1 Mayıs’ın Dünya üzerindeki, tarihi 1850’lere kadar uzanmaktadır. Türkiye’de ise en çok gündeme gelen ve insanlar tarafından bilinen, yakın tarihimizde ne yazık ki acı bir şekilde hatırladığımız 1977 yılının 1 Mayıs’ıdır. Kanlı 1 Mayıs olarak anılan elim hadiseye gelmeden önce Dünya’daki tarihine bir göz atalım.    

İşçi bayramının temeli ilk olarak 1856 yılında Avustralya’nın Melbourne kentinde ağır işlerde çalışan taş ve inşaat işçilerinin, günlük 8 saat çalışmak istemesi ile atılmıştır. İşçiler Melbourne Üniversitesi önünde toplanarak Parlamento Evi’ne kadar yürüyüş gerçekleştirdiler. Böylece İşçi bayramı için ses getiren bir harekete imza atmış oldular. Bundan tam 30 yıl sonra 1 Mayıs 1886 yılında Amerika’da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu tarafından Şikago’da düzenlenen mitinge yarım milyon işçi katıldı. Burada itiraz: Günlük 12 saat çalışmaydı. İşçiler bunun düzenlenerek 8 saate inmesini istiyordu.  Siyah ve beyaz insanların kol kola girerek yaptıkları gösterilerde 30 yıl önce başkaldıran Avustralya’daki işçilerin hakları olduklarını hatırlatan söylemlere yer verildi.

Dönüm Noktası: Haymarket Olayı

1 Mayıs gününü takip eden günlerde de eylemler ve protestolar devam etti. 3 Mayıs’ta McCornick’e ait bir fabrikadan çıkarılan işçilerin haklarını protesto etmek için bir miting düzenlendi. Ancak düzenlenen bu mitingin bitimine yakın McCornick fabrikanın düdüğünü çalarak grev yapanları dağıtmaları için grev kırıcıları gönderdi. Bu esnada çıkan arbede de ateş eden polis 4 işçinin ölmesine çok sayıda kişinin yaralanmasına sebep oldu. Bu saldırıyı protesto etmek için ertesi gün yani 4 Mayıs 1886 günü Haymarket alanında toplanan işçiler miting sonrası dağılırken kürsünün önüne konulan bombanın patlaması sonucu 7 polis hayatını kaybetti. 69 kişi de yaralandı. Yüzlerce işçi ise üzerlerine atılan asılsız suçlamalar yüzünden tutuklandı. Tüm bu yaşananlar üzerine 1889 yılında toplanan İkinci Enternasyonal’de Fransız bir işçi temsilcinin önerisiyle 1 Mayıs gününün bütün Dünya’da Mücadele ve Dayanışma günü olarak kutlanmasına karar verildi.

Türkiye’de 1 Mayıs

İlk olarak Osmanlı’da 1911 yılında Selanik’te kutlanan İşçi bayramında yıl 1923’e geldiğinde Türkiye Cumhuriyeti 1 Mayıs’ı yasal olarak İşçi Bayramı olarak ilan etti. Ancak bir sonraki yıl 1924’te ise kitlesel 1 Mayıs kutlamalarının tamamına yasak getirildi. Uzun yıllar kutlanmayan 1 Mayıs işçi bayramı 50’li yıllardan sonraki sol hareketlerle yükselişe geçmiş ve nihayet 1976 yılında geniş katılımlı bir halk topluluğu ile 1 Mayıs Taksim Meydanı’nda kutlanmıştır. Takvimler 1 Mayıs 1977’yi gösterdiğinde yine Taksim Meydanı’nda tarihin en geniş katılımlı mitingi gerçekleştirildi. Ancak karanlık eller yine iş başındaydı ve miting alanındaki göstericilerin üzerine ateş açarak arbedeye sebep oldu. 34 kişi hayatını kaybetti ve yüzlerce kişi ezilerek yaralandı. 1981 yılında ise 1 Mayıs tatil günü olmaktan çıkarıldı. Uzun yıllar sessiz ilerleyen 1 Mayıs kutlamaları günümüzde polis müdahaleleri eşliğinde İşçi Bayramından çok İşçi eziyetine dönüşmekte.

 

İşçinin Ve Emeğin Olmadığı Yerde Yaşam Olmaz!

Bir gerçeği kabul etmek gerekir ki tarih içinde ortaya çıkan ve gelişen tüm değerler topluma ve onun temelini oluşturan emekçilere aittir. Her gelişme toplumun tamamının çalışmasının bir ürünüdür. Toplumun ve emeğin olmadığı, toplumun ve emeğin, yöneticilerin ve patronların barışık olmadığı hiç bir yerde hayat olmaz. Hak için Hukuk için emeğimiz, ailemiz, sevdiklerimiz kısacası daha iyi yaşayabilmek için kan dökülerek kazanılan, geçmiş için hüzünlü ama gelecek için umut vaat eden bu özel gün Soma’da yaşamını yitiren 301 madencimiz ve tüm emekçilerimiz için bir kez daha kutlu olsun. 

Benzer Yazılar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Öne Çıkanlar

Son Yorumlar